Neler Oldu Neler...

Gerçekten öz eleştiri yapıp hayatımın hiç bir alanında yapmadığım tembelliklerin hepsini blogda yaparak bütün tembellik hakkımı kullandığımı itiraf ediyorum.Her defasında kendime ve size söz versem de bunu tutamadığımı farkettim ama ara ara da olsa buraya sığınmak ve yazılar yazmak,yaptıklarımı paylaşmak,benden sonraki bensiz zamanlara anı bırakmak istiyorum.

O kadar çok şeye koşturup ,üreterek zamanı o kadar güzel ve dolu kullanıyorum ki yapmak istediğim daha bir çok şeye zaman bulamıyorum.Günün 24 saat olması bana yetmiyor ve bu yüzden günleri sınıflandırarak yaşamaya başladım.Komik bir hal aldı benim durumum sanırsam :)

Yazmadığım bu arada o kadar çok şey oldu ki...yeni evimize çoktan alıştık.Kış dönemi sürekli burada kalıyoruz.Mesleğime dönmeye karar verip bir sezon iğrenç bir yaz yaşadıktan sonra sağolsun kızımın ısrarları ile hayata geri dönüp üretmeye tekrar başladım.Kızım beni işten vazgeçirmek için ''sen sanatçısın ne işin var ofiste''demişti ve bu beni çok duygulandırdı.Ve kızımla olmaya,atölyemde çalışmaya geri döndüm tabi boş durabilirmiyim :) hemen sergi kararı aldım ve bütün bir yaz kızımla muhteşem bir tatil geçirirken diğer taraftan da resimler çizmeye,mixed media tablolar yapmaya başladım.Nihayetinde 17 Ekim'de Tütü'nün Dünyası adıyla ilk kişisel sergimi açtım.Benim için muhteşem bir duyguydu.Sanatını sergilemek kendi dünyanı sunmak demektir bence...Ve insanların memnuniyeti,başka yüreklere el uzatmak hepsi yaşanılası duygular...Şimdi sergi ile ilgili başka projelerim var ve yağlı boya çalışmalarıma başladım bile :))Sanatın takı ile başlayan macerası resime oradan şu sıralar kendimi kaptırdığım seramik yapımına atladı.Doyumsuzca öğrenmeye yeni şeyler keşfetmeye devam edeceğim.Üretmek ve öğrenmek galiba benim için nefes almak gibi...
Hayat ürettikçe ve paylaştıkça güzel...
Nefes almaya devam o zaman...

Misss Kokulu Kapı Süsüm***My fragrant door Wreath

         Şu sıralar yeni evin detayları ile uğraşıyorum.Daha yerleşemedim ama bu hafta artık yavaş yavaş başlıyorum.Özlemişim bu duyguyu...Ev tasarımı ile uğraşmak zaten tam benlik üstüne bir de kendim yaşayacaksam hepten kendimi kaybediyorum.Tamamen yerleştikten sonra naçizane dekorasyon fikirlerimi de paylaşacağım buradan.Şimdiden heyecanlandıııım.

     Bu arada geçen hafta yaptığım ama paylaşmaya fırsat bulamadığım sevgili ciciş kapı süsümü paylaşmak istedim.Dayanamadım elimdeki bütün lavanta keselerini kapı süsü yaptım.Hem çok süslü oldu hem de misss gibi kokuyor,kelebeklerim uçuşuyor aslında geri gönüşüm de yapmış oldum.Daha ne olsun...Belki size de farklı şeyler çağrıştırır...Şimdilik bu kadar ama ilerde Çoook süprizlerim olacak çoook...

 

Biraz İş,Biraz LakLak,Biraz SüsPüs :))

         Bugün güne ne püşkülpesent başlamıştım.Canım kıpırdamak bile istemiyordu.İstemeye istemeye geldim otele...Laf olsun diye biraz da alışkanlıktan hadi iş başı dedim kendi kendime...Laf olsun diye yapılan kahvaltıdan sonra ansızın bu altın kızlar geldi.Dövme hakkında bilgi almak istediler.Ve sonrası yavaş yavaş geldi.Ne güzel bir enerji verdiler bana.Galiba saatlerce oturduk,sanki uzun zamandır tanıyormuşuz gibi birbirimizi, geyikler yaptık.Hayatlarında ilk defa henna yaptıracaklardı ve heyecanlıydılar.Hepimizde birer peri takıntısı vardı galiba ve oy çokluğu ile desenlere karar verip süslenmeye başladık.Monika ve Heike'nin artık hayatlarında unutamayacağı bir kadın oldu BEEENNN :))) Çünkü ilk dövmelerini ben yaptım...Hem kına kullandık hem sim (glitter) kullandık...Ha ha ha egom çoook yükseldi,enerjim çok yükseldi ve günümün ibresi pozitife döndü bu altın kızlar sayesinde...
         Monika and Heike Sie sind sehr süss...Danke für positive energie...Ich hoffe, dass wir uns wieder treffen :)))

         Ben de bu günün anısına paylaşmak istedim.Hoplayıp zıplayasım var bugün :))) Umarım hayatımda hep enerjisi yüksek insanlar karşıma çıkar.Negatif olan herşey,herkes uzak olsun benden...İSTEMEEEEMMM....
HAYAT GÜZEL,
          SEVMEK GÜZEL,
                              ÜRETMEK VE PAYLAŞMAK ŞAHANE

Eski CD'lerinizi Atıyor musunuz Yok-saaaaa!!!!!

       Zaman koşarak ilerliyor ve ben galiba onun hızına yetişeyim diye gün içinde fırsat buldukça üretmeye çalışıyorum.Şu sıralar bir geri dönüşüm aşkıdır bende gidiyor.Vardı ama üretime geçememiştim bir türlü , şimdi de hepsini bir anda yapmak istiyorum.Çoook acıkmışım çoookk :)))
        Eski cd leri topladım getirdim dükkana...Cd lerden ilk üretim duvar süsü oldu cıngıl cıngıl tam benlik :)) Balkon duvarına hazırladım ki güneş ışığı vurduğunda daha da parlasın,daha da göz kamaştırsın...Bende ki bu sim ve taş aşkı ne olacak böyle bilemiyorum ama çoook se vi yo rum :)))
Cd lerden sıradaki üretim mumluklar olacak ama arada hala tablo yapmaya devam ediyorum.Çook güzel bir sisten keşfettim 3D tablo yapıyorum.Biter bitmez burdayım.Şimdi cıngıl cıngıl süsümü paylaşayım.Sevgi ve Işık sizinle olsun...

Kızımın İlk Shagy Halısı :))) Eğitim ŞART...

          Bizler şanslı nesiliz galiba diye düşünmeye başladım.Halı dokumayı,örgü örmeyi,işleme yapmayı ve buna benzer bir çok şeyi okullarda El İşi derslerimizde öğreniyor,arkadaşlarımızla eğlenerek keyifle üretmeye çalışıyorduk.Şimdi okullarda ne yaratıcılıkla ilgili bir şey öğretiliyor ne de yeteneğe göre yönlendiriliyor,eğitim versinler de şükür deyip geçelim diyoruz artık.
          Ben de herşeye inat kızımın küçüklüğünden beri atölyemin duvarları da dahil onun hizmetine açılmış durumda idi.Boncuklarla başlayan dünyası büyüdükçe şekilleniyor ve daha yatarıcı hale gelmeye başladı.Zincir çekmeden örgüye,abuk subuk eşyalardan oyuncak yapmaya :) varana kadar sevimli bir yolculuğumuz var kızımla...Bugün halı yapmayı öğrettim kızıma...Sadece 5 dakikalık bir zaman dilimi sonunda ''tamam ben öğrendim şimdi bana bırak ''diyerek ekarte edildim.Ben DJ görevini üstlendim ve istek şarkılarını çaldım oda büyük bir keyifle bıkmadan bitirdi halısını SHAGY halısını :)))
          Şimdi çook mutlu...Otelde galiba herkes gördü halıyı :)))) Bende mutluyum birşey daha öğretmenin verdiği keyfi yaşıyorum.Sırada galiba yuvarlak halı yapma tekniği var...En yakın zamanda holihopunu bulur bulmaz:))))
          DOĞA'nın keyifli çalışma saatlerinden kareler...Odaklandı,şarkılar söyledi,delirdi,kudurdu ve en sonunda bitirdi şaheserini....

Kapı Süsüm Hazır***My Door Wreath is Ready ;)

             Ve nihayet günlerdir yaptığım arada derede bir an önce bitirmeye çalıştığım kapı süsüm hazır.Şekerciye götürülmüş çocuk kadar mutluyum şu an.İlham perileri bu sıralar çok fena tepemde uçuşuyorlar.Klasik bir çember yada kalp kapı süsü yapmak istemiyordum ve Vollaaaaa yazı yazma fikri geldi :))) Zaten bir taş manyaklığıdır gidiyor bende,kendimi kaybediyorum.Yakın arkadaşlarımın çoğu  kendimi de taşlayacağım günü bekliyorlarmış :))))
              Siyah güllerim kızımın kullanılmayan ama ben kesip biçince değere binen pullu taytından yaptım.Neyse ki bitince o da bayıldı da kurtardık.Şansıma tek taytla çiçekleri çıkarabildim.Bu yazı fikrinden sonra çook hoş şeyler geldi aklıma sıra onlarda.Galiba yeni ev bir hayli parıltılı olacak:))))Yazık evdeki erkeklere...
               Kapıya henüz monte edilmedi tabii ki ama dolgun bir siyah tül ve kırmızı fiyonk ile takmayı düşünüyorum.Ve işte ta ta ta

BLOG TEMBELİYİM BEN :))

Aslında herkes bilir ne kadar çalışkan ve üretken olduğumu hatta boş duramadığımı ve sürekli birşeyler üretmeye çalıştığımı...Gelgelelim bu blog olayını bir rutine oturtup nedense devamlılığını getiremiyorum.O kadar çok başka şeylere bölünüyorum ki aklımdan uçup gidiyor.Bugün özlemişim burayı galiba çoook yazasım geldi ;)
         Yoğun bir tempoda Nisan sonundan beri yaz sezonumuz devam ediyor.Doğa Art House her zaman ki gibi yine TURUNÇ OTEL de müşterileri ile buluşmaya devam ediyor.SON KEZ!!!!
Ekim sonu otel ile beraber sezonumuzu bitiriyoruz ve bir daha Doğa Art House için başlayan yeni bir sezon olmayacak.Bak şimdi böyle yazınca içim buruldu ama daha güzel şeyler olacak düşüncesiyle bu yola çıktık bakalım.Prensesi büyüttüm,bitmedi bu uğraş ama en azından daha özgürüm ve kariyere geri dönmeye karar verdim.Artık o kadar eğitim ve emekten sonra kariyerin tadını tekrar almak güzel olacak diye düşünüyorum.
        Prenses için bırakılan kariyerle beraber Doğa Art House hobi olarak doğmuştu.Hobiden işe dönüştü ve beni inanılmaz mutlu etti.Şimdi Kariyere dönüp Doğa Art House'u hobi kategorisine tekrar alıyoruz.İnternet üzerinden fırsat buldukça ürünleri paylaşacağım asla bırakmayı düşünmüyorum çünkü benim TERAPİM DOĞA ART HOUSE...Üretmek yaşamaktır daha ötesi yok benim için...
           Hayata,hayatın getirdiği enerjiye,gelen enerjiden içine sindirdiğin negatif yada pozitif ne varsa içine,yüreğine,hücrelerinin zerresine kadar işlemesine,hayat döngüsünü kaderin değil , bizim kader döngüsünü etkileme gücümüz olduğuna inandığım için VE bunları son yıllarda herkesin ağzına sakız olmuş pozitif enerji modasıyla takılan bir boş boğaz olarak değil , lise yıllarından beri deli gibi okuyan,araştıran,hayatını hep bu yöne yönlendiren ve mutlu olan,kararlarından pişmanlık duymayan biri olarak söylüyorum.HERŞEY ÇOOOK GÜZEL VE DAHA HA GÜZEL OLACAK...
         İşe gelince o sonraki aşama...SÜPRİZ...Herşey tam olduğunda zaten paylaşırım,dayanamam...
Aaaa bu arada çalışırken bile boş durmadım buralarda.Yeni cici cici tablolar yaptım evim için.Ben çook sevdim çok benlik oldular doğrusu.Bu bahane ile onları da paylaşayım burada...Sonra başka süprizlerim olacak çok şey yaptım çooook :))) Aslında hiiiç tembel değilim :))))

 

HAYAT HER ZAMAN BÜTÜN GÜZELLİĞİ İLE KUCAK AÇSIN SİZE...